Beş duyu organımızdan biri olan kulağımız, kuşkusuz dış dünyayı algılamamızdaki en önemli araçlardan biri. Aynı zamanda denge organı olan kulağımızda, bazen doğuştan bazen ise sonradan oluşan rahatsızlıklar nedeniyle işitme bozuklukları yaşanabiliyor. Kimi zaman yalnızca sol kulakta, kimi zaman da yalnızca sağ kulakta görülebilen duyma bozukluğu bireyleri sosyal ve psikolojik yönden derinden etkileyebiliyor. Kulakta duyma azalması ya da işitme kaybı, özellikle çocukların sosyal yaşamını ve öğrenme yetisini olumsuz yönde etkiliyor.
Sesleri algılama yetisindeki tam ya da kısmi bir azalma işitme kaybı, duyma kaybı ya da sağırlık olarak nitelendirilir. İşitme kaybı tek bir nedene bağlı değil, aksine pek çok biyolojik ve çevresel etmene bağlı olarak gelişiyor. Ayrıca ses algılama yetisine sahip bütün canlılar bu tip bir işitme sorunu ile karşılaşabiliyor.
Sesin iki temel özelliği var. Biri seviyesi, diğeri de frekansı. Hava dalgaları ile yayılan sesin, bir saniyedeki dalga sayısı frekansını verir. Ve bu da ‘Herz’ birimi ile ifade edilir. Kusursuz bir insan kulağı 20-20 bin *Hz (Hertz) arasındaki sesleri işitir. 20 binin üstü ultrasonik sesler olup bu sesleri kulağımız algılayamaz. Normal konuşan bir insan sesinin frekansı ise, 500 ile 5 bin Hz arasındadır. Seslerin şiddeti ise desibel (dB) ile belirtilir. 80 dB üzerindeki seslere uzun süre maruz kalmak ise duyma kaybı probleminin ana nedenlerinden birini oluşturur. Normal işiten bir kişide 130 dB ve üzerindeki ses, kulaklarda fiziksel olarak hasar yaratabilir. Roket sesi 180 dB, iş makinalarının çıkardığı gürültü 130 dB, gök görültüsü 120 dB iken, bir bebek ağlaması bebeklerin ağlaması 100 dB’in de üstündedir. İşitme kaybının çok çeşitli nedenleri mevcut. Hastalıklardan alkol ve ilaç kullanımına, aşırı gürültülü ortamda çalışmaktan orta kulak iltihaplarına kadar birçok neden işitme sorunu oluşturabiliyor. Yaş cinsiyet ayırımı yapmaksızın, bazen yenidoğanlarda kimi zaman da (yaşlılık dediğimiz) ileri yaşlarda görülebiliyor.
Ani işitme kaybı nedir?
Hastanın işitme testinde (odyometri) art arda 3 frekansta 30 desibelden ( dB) fazla duyma kaybı varsa ve 3 gündür devam ediyorsa; bu duruma ani işitme kaybı deniyor. Erken tanı ve tedaviye bir an önce başlamak, sorunun çözümünde büyük önem taşıyor. Kulakta ani tıkanma, çınlama, baş dönmesi ve işitme kaybı ile kendini gösteren durumlarda, kişinin zaman kaybetmeden hekime başvurması öneriliyor.
İç kulakta meydana gelen işitme kaybı ise “sensörinöral işitme kaybı” olarak adlandırılıyor. İç kulak, işitme siniri ve işitme merkezinden kaynaklanan kayıplar, bu tanım içinde değerlendiriliyor.
İşitme kaybı nasıl anlaşılır?
Sizinle sohbet eden insanları rahatlıkla duyuyor ancak söylediklerini anlamıyorsanız; televizyon izlerken ses düzeyini sık sık yükseltiyorsanız, toplulukta sohbetleri kaçırıyor ve insanlardan cümlelerini sıklıkla tekrar etmesini istiyorsanız işitme problemi yaşıyor olabilirsiniz. Bu durumda işitme testi yaptırmanız ve işitme tedavisine bir an önce başlamanız gerekiyor. Hiç korkmayın; yalnızca bir uzmana ne kadar önce giderseniz yaşam kaliteniz de o denli artar.
Unutmayın, işitme bozukluğu özellikle çocukların yaşamını etkiler ve tedavi edilmezlerse, daha büyük yaralar açabilir. Ailenizin geçmişinde işitme sorunları varsa (işitme bozuklukları genetiktir), çocuğunuz söylenenleri tekrar etmenizi istiyorsa; yan etkileri arasında işitme kaybı da bulunan tıbbi tedaviler görüyorlarsa; çocuğunuz tam bir işitme değerlendirmesine ihtiyaç duyabilir. Çocuğunuzun işitme sorunu olduğunu düşünüyorsanız, lütfen size en yakın kliniğe veya bir sağlık uzmanına başvurun.